15 Aralık 2014 Pazartesi

Prostat Nedir?

"Bende Prostat Varmış"

Prostat, idrar kesesi çıkışından penis ucuna kadar devam eden idrar yolunun başlangıcında bulunan ve idrar yolunu çepeçevre saran bir salgı bezidir. Salgısı boşalma sırasında çıkan sıvının yaklaşık %20'sini oluşturur. Sadece erkeklerde bulunur. 


Son düzenlemelerle daha önce 50 olan ilk kontrol yaşı, 40 olarak değiştirildi. Yani 40 yaşındaki tüm erkeklerin hiçbir şikayetleri olmasa bile üroloji doktoru tarafından rutin kontrol muayenesi yapılmalıdır. Bu kontrollerde bir sorunla karşılaşılmaması durumunda, yıllık rutin kontrollere devam edilmelidir. 

Halk ağzında "bende prostat varmış" diye ifade edilen durum, aslında prostata bağlı olarak artık hastada şikayet oluşmaya başlamasıdır. Çünkü zaten prostat doğumdan itibaren erkeklerde mevcut bir salgı bezidir. 

Peki prostata bağlı şikayetler neler olabilir?  

--İdrar yapmada zorluk
--Zayıf idrar akımı
--İdrara başlamada zorluk
--Bekleyerek idrar yapma
--İdrar yapmanın sonunda damla damla idrar gelmesi
--Sık idrara çıkma
--Geceleri idrara çıkma 
--Mesaneyi tam boşaltamama hissi
--İdrar kaçırma

Burada unutulmaması gereken, tüm bu şikayetler ile prostat büyüklüğü ve PSA değerleri arasında bir ilişki olmadığıdır. Yani bir hastanın 30 gr prostatla rahatsız edici düzeyde şikayeti olabilirken, başka bir hasta 80 gr prostatı olmasına rağmen hiçbir şikayet ifade etmeyebilir. Aynı şey "prostat hormonu" denilen PSA değeri için de geçerlidir. Yani hastanın hiçbir şikayeti yokken bu kan değeri yüksek çıkabilir ya da yoğun şekilde şikayeti olasına rağmen normal sınırlarda olabilir. (PSA ve yüksek PSA değerlerinin anlamı gelecek yazının konusu.) 


Peki şikayetlerin ağırlığını nasıl anlayabiliriz?

Bunun için uluslararası prostat semptom skorunu (İPSS) doldurabiliriz. Buradan aldığımız toplam skora göre tedavi başlanması için bir öngörü oluşturabiliriz ve tedavi sonrasında tekrar aynı sorgu formunu doldurarak tedaviden ne kadar faydalandığımızı belirleyebiliriz. 

Bu forma buradan ulaşabilirsiniz.Formun bir örneği altta görülmektedir.




Yani 40 yaşındasınız ve herhangi bir ürolojik şikayetiniz yok. Bu durumda yıllık rutin kontrollere başlamak için bir üroloji hekimine başvurmanız uygun olacaktır. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi bu yaş sınırı son olarak yayınlanan rehberlerde belirtilmiştir ve hala bazı kliniklerde yaş sınırı 50 olarak kabul edilmektedir. Rutin kontrol için başvurunuz sırasında size yapılacak tetkiklerin aşağıdakileri içermesi uygun olacaktır:

--PSA isimli kan tahlili 
--İdrar tahlili
--Kan şekeri ve kan kreatin düzeyi

Ayrıca ilk kontrolünüz olduğu için üriner sistem ultrasonu yapılması ve prostat boyutları, idrar kesesi ve böbreklerin genel bir değerlendirilmesi faydalıdır. Ayrıca hekimin gerek görmesi halinde işeme sonrası tekrar ultrason yapılıp idrar kesesinde sıvı kalıp kalmadığına bakılabilir. İlk muayenede parmak ile rektal muayene özellikle yapılmalıdır. Ekstra bir durum tespit edilmediği takdirde yıllık kontrollere devam edilir. 

Ya da 40 yaşından büyüksünüz ve zaten yıllık kontrollerinizi yaptırıyorsunuz (en azından öyle olmasını umuyoruz). Bu bir yıllık kontroller arasında yukarıda belirtilen şikayetlerden biri ya da birkaçı sizde ortaya çıkmaya başladı. Bu durumda gelecek kontrol tarihini beklemeden doktorunuza başvurmalısınız. Bu kez size yine kan ve idrar tahlili yapılacak ve tekrar ultrason yapılacak. Yukarıda belirttiğimiz değerlendirme formu doldurulacak. Ayrıca üroflowmetri adını verdiğimiz ve özellikle işeme hızını ölçmek için yapılan bir testle idrar yolunun sıkışıklık derecesi belirlenmeye çalışılacak. (Üroflowmetri ile ilgili ayrıntılı bir yazı yayınlanacaktır.)
Sonuçlara göre de nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğine karar verilecek. 

Peki sonuçta nelerle karşılaşabiliriz?
Gelecek yazılarımızda bunlara ait örnek senaryolarla devam edeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder